Sayfalar

28 Kasım 2011 Pazartesi

A. Kerim Soley'in Saldırısına Cevap




Merhaba Hepinize;

Aşağıda elinde hiçbir sağlam argüman bulunmadan kuru sıkı astrolojiye saldıran A.Kerim Soley (http://www.facebook.com/a.kerim.soley?sk=wall)  isimli orta yaşın epey üstünde (Özellikle böyle yazdım, eğer yaşlı dersem , yaşlandığından dolayı kelimeleri kullanma gücünü yitirmiş olabilir diye düşünmeyin istedim) zat-ı muhteremin klavyesinden çıkmıştı. Gerçi kendisi çok sevdiğim ve beğerenerek takip ettiğim astrolog Devrim Dölen’in yazılarından da arak yaparak bir çok defa hakaret içeren yazılar yazmıştır. Bu sefer bana amiyane tabir ile SALÇA olan kişiye bir cevap yazmak farz oldu. Akabinde kendisi hakkında açılacak olan ‘’Hakaret Davası’’ için de bir ön çalışma niteliği taşıyacaktır. Yazısını yayınlamadan önce benim yaşadığımız VAN Depremi için yazımı buradan okuyabilisiniz, zat-ı muhterem kişi bu yazı üzerinden bir şeyler karalamış



HOROSKOPLAR VE ‘VAN DEPREMİ’

• Hangi burcun günlük, haftalık, aylık yorumlarını okursanız herhangi
birisinde size uygun özellikler bulabileceğiniz gibi, farklı burçlardan olanlar da sizin burcunuz için yazılanlardan mutlaka kendilerine uygun özellikler bulacaklardır.
• Astrologlarca bizlere dayatılmaya çalışılan o sanal yıldızıl ve
gezegensel etkilerin ‘nasıl’ını mutlaka sorgulamalıyız. Bunu yapmadığımız sürece sürekli aldatılacak ve sömürüleceğiz…
• Bakınız astrologlar ‘her şeyin horoskobunu çıkarıyorlar’; öyle ki
aralarında ‘deprem horoskobu’ çıkaranlar bile var. Van depreminin nedeni “Plüton’un Akrep burcu ile olan ilişkisi” ile, “Uranüs’ün Plüton ile aralarındaki ‘gergin görünüm’ “ ve yine “Jüpiter ile Plüton arasındaki ‘kontak’mış”; ne demekse… [Aycan A. Saroğlu, ‘Bir Astrologun Gözünden Van Depremi’, DerKi-Spiritüel Aktüel Yaşam Portali, Kasım 2011]
Ayrıca “deprem ânında, Türkiye haritasının 7. evini yöneten Oğlak burcu yükseliyor”muş. Yani depremin asıl sorumlusu, neredeyse dünyamızdan ortalama uzaklığı 5 milyar 900 milyon kilometre olan ve ‘yörüngesini bile süpüremediği’ için artık gezegen de sayılmayan, o gariban ‘cüce gezegen’ (gerçekten de çok daha yakınımızdaki Satürn ve Jüpiter’in birkaç uydusundan da küçük ve ‘etkisiz’dir) Plüton’muş… Nasıl hesapladıkları, hangi gözlem, deney ve ölçüm yöntemlerini kullandıklarına dair hiçbir bilgi yok. Varsa yoksa o ‘her derde devâ, uyduruk horoskopları. Üzerlerine işleyebildikleri tek dayanakları da gezegen konumlarının birbirlerine göre ‘açısallıkları’ ve hayalî burçlardır…
Bütün bunları bir de inanarak yazıyorlarsa, psikolojileri iyiden iyiye bozulmuş demektir. Çünkü bu deli saçmalarını ‘astrolojik yorum’ olarak yazmak, eğer biraz olsun ‘farkındalıkları’ kalmışsa, yazanları utandırmalıdır. Hem de birkaç nedenle: İlki, ‘Van halkına saygısızlık ettikleri’ için; ikincisi de ‘neden önceden haber vermedikleri’ için…
• Ama onlar hep böyledirler. Her şeyin nedenini gezegenlerin ve
yıldızların konumlarına bağlarlar da; bir türlü sel baskınlarını, toprak kaymalarını, depremleri, terör saldırılarını önceden haber vermez; hattâ petrol kaynaklarını, maden yataklarını bulup, uluslararası piyasalardaki finansal dalgalanmaları hiç değilse bir veya birkaç gün öncesinden bildirip de milletçe yüzümüzü güldürmezler.
Kutsal kitap ‘şifreciler’i de benzeri densizlikleri yapıyorlar…, ama tabii onlar da yine ‘herşey olup bittikten’ sonra; ve “şurada, işte bu denilmek istenmişti”, veya “falanca olaya burada işaret edilmişti” denilerek.
…..
Sevgi ve Farkındalıkla kalınız.
[ A. Kerim Soley ]

Ve şimdi cevap sırası, işin en keyifli yanı, bayılıyorum böyle cahillere bir şeyler yazmayı…

Sevgili A. Kerim Soley;  (Sevgili dedim yanlış anlamayın sakın, hitabet etiğinden kaynaklı yoksa alakası yok emin olabilirsiniz)

-          Mutlaka uygun özellikler bulamazsınız, yazılan haftalık, yıllık zırtlık, zurtluk analizler AN’ın kalitesini değerlendirmek amaçlı yazılmaktadır. O an gökyüzünde nasıl etkiler vuk’u bulmakta ve etkileri nelerdir tadında yazılardır. Ama aslolan bireyin doğduğu anda gökcisimlerinin dizilim şekilleridir. Bıdıı bıdıı çok uzatmayacağım çünkü anlamayacaksınız
-          Yıldızlar veya gezegenler SANAL değildir, eline hayatı boyunca bir teleskop bile almamış bir zat-ı muhteremin böyle atıp tutması çok daha sanaldır zannımca. Zaten astrolojide Nerede, Ne ,Nasıl sorusunun üzerine kuruludur. Haydi anlamayacaksın ama şanslısın ki benim gibi eğlenceli bilgi vermeyi seven bir delikanlıya rast geldin. Nerede sorusuna yanıtı olayın gerçekleştiği EV yanıtını verirken NE sorusuna ise gezegen cevabı verir , Nasıl sorusuna ise BURÇ. Bu kadar bilgi sanırım yeter size, daha fazlası için tarafımdan verilen Astroloji derslerine eksiksiz katılım ile öğrenebilirsiniz
-          Yaşanan her AN’ın gökyüzünde bir yansıması ve akabinde haritası vardır. Olayları ancak bu şekilde analiz edebilirsiniz. Ne yazık ki üzülerek söylüyorum, sizin doğduğunuz AN’ın bile bir haritası bulunmakta. Üzülerek kısmını siz anladınız, ben açıklamıyorum
-          Plutona sayıp geçirmişsiniz, peki haydi size bir soru, bakın çok basit sinapsis ve tetratlarınızı fazla zorlamayacak söz. Bir şeyin kategorisinin değişmesi etkisini azaltır mı ? Haydi basit bir örnek, yıllarca kullandığınız ASPİRİN için bir bilim adamı çıktı ve dedi ki, hayır o bir ilaç değil, o aslında tuhafiye ürürünü. Peki bu aspirinliğinden bir şey kaybettirir mi ? Yine ağrı kesici ve kanı sulandırıcı özelliği olacaktır. Herhalde anladınız, okurken gözünüzün içi ışıldadı biliyorum. İşte Plutonda buna benzer bir konuma sokuldu
-          Son 1,5 senedir, depremler, seller, suikastler, yanardag aktiviteleri dair bir çok öngörü yazım bulunmakta. Sanırım yeterince takip etmediğiniz ve kuru sıkı sallamayı tercih ettiğiniz için gözünüzden kaçtı (Ayhh benim şu iyi niyetli halim kahrolsun)
-          Van halkına saygısızlık demişsiniz, işte burada kocaman bir kahkaha geliyor hazır olun, şok etkisi yaratmasın üzerinizde. Lakin Van depreminin 3. günü Türkiye’de Van’a deprem bölgesine giden tek Astrolog bendim.


Kıssadan hisse, bilgi sahibi olmadan söz sahibi olmak cahillikten öte bir davranış değildir. Bu gelmiş olduğunuz yaşa kadar bunu bir çok kere deneyimlemiş olmanız gerekirdi diye tahmin ediyorum

Ve sevgiler diyerek keyifli yazımı burada sonlandırıyorum O laa laaa !